1989 yılında pekte bilinçli olmayan bir tercihle, Ege Üniversitesi Tekstil Mühendisliği bölümüne girdim. İzmirli olmama rağmen ne okulu daha önceden gezip görmüş ne de bir Tekstil Mühendisinin ne iş yaptığını biliyordum. Tek bildiğim, kazandığım bölümde %2 lik dilimdeki başarılı arkadaşlarla aynı sıralarda okuyacağımdı. Bölümü daha ilk günlerde sevmeye başladım. Kendine ait bir bahçesi olması nedeni ile izole ve bu yüzden de bölüm içinde arkadaşlık ve sosyal paylaşım üst düzeydeydi. Alt ve üst sınıflarla sosyal ve akademik paylaşımların yapılabildiği çok güzel bir ortam sunuyordu. Ayrıca içine girdikçe gördük ki Türkiye’deki en kaliteli Tekstil Mühendisliği eğitimini veren yerdeydik. Kıymetli hocalardan aldığımız teorik eğitimin hemen akabinde o zamanlar faal olan işletmesinde pratik yapılabilen tek ve özel bir okuldu burası. Aldığımız standart üstü eğitimin yanında çok güzel günlerimiz geçti, güzel dostlar edindik. 1993 yılında mezun olurken kariyer günleri adlı ve her sene rutin tekrarlayan etkinlikler Türkiye’nin dört bir yanından davet edilen iş sahipleri ile buluşturulmak sureti ile okulumuz, bize iş olanakları da sunuyordu. O gün birçok arkadaşımız, okuldan daha mezun olmadan iş sahibi bile oldular.
1993 yılında iyi bir eğitim alarak ve kendime güvenerek mezun oldum. Öncelikle kumaş satış pazarlama alanında çalıştım. Askerlik sonrası bir Alman tekstil kimyası firmasının Ege Bölge sorumlusu olarak 8 yılı aşkın bir çalışma hayatından sonra 2003 yılında yine aynı şirketten iş arkadaşımla birlikte MKS DEVO Kimya AŞ. yi kurduk. Bu genç firma bu yazıyı kaleme aldığım günlerde 17. senesini dolduruyor. Tekstil kimyası üretimi ile başladığımız ticaretimiz önce tekstil kimya hammaddeleri ardından inşaat kimya hammaddeleri, deterjan hammaddeleri vb ile bir üst lige çıkarak bir kimya hammadde üretim tesisine dönüştü. Su anda İnşaat, Ev bakım ürünleri, Su arıtma ve şartlandırma, Plastik, Tekstil, Denim ve Dijital Baskı endüstrisi kimyasalları üretip, ulusal ve uluslararası pazarlarda satıyoruz. Vizyonumuz ithal kimya hammaddelerinin ikamesini Türkiye’de oluşturmaktır. Ben de halen bu şirketin yönetim kurulu başkan yardımcısı olarak özellikle tekstil, denim ve dijital mürekkep satış pazarlaması ile direkt ilgileniyorum.
Okulda aldığım eğitimin ve özellikle de sosyal çevrenin, 25 seneyi geçen meslek hayatım boyunca hep ve çok faydasını gördüm. Markalaşmış bir okul olması nedeni ile Ege Tekstil Mühendisliği Bölümü mezunlarının birbirlerini hep tuttuklarını, destek olduklarına şahit oldum ve yaşadım. Bu nedenle geçen bunca zamandan sonra pekte bilinçli olmayan bir tercihle kazandığımı söylediğim bu bölümü iyi ki de kazanmışım, bu kıymeti hocalarla ve arkadaşlarımla meslektaşlarımla tanışmışım, bu camianın bir parçası olmuşum diyorum. Mesleğimi hep severek yaptım ve yapmaya da devam ediyorum. Okuduğum okuldan da hep gurur duydum.
Eğer iyi bir arkadaşlık, dostluklar kurulduysa üniversite sınıf arkadaşları ile mezuniyetin 5. 10. 30… seneleri kutlanır. Bizi öyle bir bağlanmışız ki birbirimize, bunları hepsini aksatmadan kutlamanın yanında daha geçen sene ekimde, bölüme girişimizin arkadaş oluşumuzun 30. yılını 35-40 kadar arkadaşımız, aileleri ve hocalarımızla ile birlikte kutladık.
Okulumuza gidince hala çok mutlu oluyor, o güzel günleri gülümseyerek ve özlemle anıyoruz. Ancak diğer yandan da derin bir üzüntü duyuyoruz. Tekstil Mühendisliği Bölümü Ege Üniversitesi’nin Ege Tıp ve Ege Bilgisayar ile birlikte bir markasıydı. Dünyada sayılı uygulamalı eğitim verilen bölümlerden biriydi. Şimdi işletmenin son halini görünce, giriş taban puanları, yüzdelik dilimlerini 30 sene önce ile kıyaslayınca çok üzülüyoruz.
Bölümümüzün hak ettiği değeri kıymetli bölüm başkanımız ve hocamız Perrin Akçakoca Hanım’ ın emeği ve rektörümüzün de desteği ile en kısa zamanda geri kazanacağını umut ediyoruz. Zira bu sektörün güncel bilgilerle donanmış, sektörün ihtiyaçlarına göre yetişmiş genç beyinlere her zaman ihtiyacı olacaktır. Tekstil sanayi son 40 yılda Türkiye ihracatının hem lokomotifi olmuş ve olmaya da devam edecektir. Bu bölümü tercih edecek gençler, kendilerini iyi yetiştirir, stajlarını doğru yerlerde ve verimli şekilde yaparlarsa Türkiye’ de uzun yıllar daha bu sektörde iş olanağı bulacaklarından emin olsunlar.
Bize, bunca sene sonra bir üniversitenin mezunu olmanın gururunu hatırlattıkları ve bu satırları yazmamıza fırsat verdikleri için bu işin fikir sahiplerine çok teşekkür etmek ve başarılar dilemek isterim.
Devrim Ozcan
